Asena Sarıbatur

HOUSE OF DIV 1993 yılında ITÜ Mimarlık Fakültesini bitirip, aynı üniversitede iki master yapan sıkı bir ITU’lü Gülşah Sürel Erdem. Kendini kısaca bir anne, bir kadın ve bir mimar olarak tanımlıyor… En büyük hayali olan mimarlık; hayatının merkezi, işi ve ilhamı oluyor. Semboller, felsefe, sanat tarihi ise başlıca ilgi alanları… İşte tüm bu dörtgende ‘House of Div’ adlı markası doğuyor… Ya sonrası mı? Fotoğraf: Burcum Baygut M ‘olmak”… tasarımcı ‘olmak”… sizin için ne ifade ediyor? — Mimarlık in kişiye bambaşka bir vizyon kazandırdığına inanıyorum. Bir mimar her şeyden önce iyi bir tasarımcıdır. Ancak mimari tasarım öyle bir iş ki, içinde ergonomi, proporsiyon. fonksiyon, estetik, teknoloji, mühendislik gibi daha birçok ekleme yapabileceğim kavramları içerir. Ayrıca ekip çalışması, analitik zeka, literatür takibi, insan ilişkileri gibi gereklilikleri de barındırır.

Uzun yıllar süren mimarlık kariyerinden sonra neden tasarımcı “olmaya” karar verdiniz? Hayal ettiğim tasarımları daha hızlı ortaya çıkarabildiğim için. Sabırsızlığımdan yani! Bir de daha özgür olabildiğim için. Tasarıma neden aksesuar tasarımcısı “olarak” yönlendiniz? Mücevher tasarlarken ilham aldığım günden başlayarak, konuyu araştırmak, çizimlerini yapmak, prototip için ilk kalıbı yapmak tamamen benim elimde. Bu süreci seviyorum. Ama mücevher haricinde deri ve dekorasyon ürünleri tasarladığım kategorilerim de var. Çantalar, şamdanlar, mumlar… Özellikle moda alanında tüketim hızı oldukça yüksek. Her geçen gün yeni bir marka yeni bir tasarımcı doğuyor. Sizi bu markalar arasında farklı kılan, tüketici için “olmazsa olmaz” kılan detaylar nelerdir? ‘House of DİV tasanmlarını en ayrıcalıklı kılan özellik her koleksiyonun arkasında güçlü bir hikaye barındırması ve her tasarımın kendi içinde saklı bir anlamı olması. İkincisi, altın oran üzerine oturmaları. Üçüncüsü de işçilikteki mükemmel detaylar. İleride tasarımcılık sınırlarını genişletiyor “olsanız” seçeceğiniz alan hangisi olurdu? Saat ve parfüm. Ama mücevher tasarımı benim için hep ilk sırada.

Binlerce yıl önce, insanoğlu giyinmeye başladığından beri var olduğu gibi benim için de hep olacak. Marka adınızın hikayesini soracak “olsak”, nereden başlarsınız? ‘Div’ Sanskritçe parlayan ve ışıldayan demek. ‘Diva’nın koku. Okuduğum bir kitapta rastlamıştım. ‘House of’ da hem master koleksiyonumuz olan ve tarihteki ilk evin planı Megaron’a gönderme yapıyor, hem de mücevher evi anlamını taşıyor. Tasarımlarınızın bir hikayesi “olması”, kişiye özel tasarlanabiliyor “olması” benim ilgimi çeken en önemli detaylardan. Her yeni koleksiyonun çıkış noktasında yine mimari yanınıza gönderme yapan böyle detaylar ve hikayeler olacak mı? Çok teşekkür ederim, bu hikayeleri anlatabildiğim zaman her şey daha anlamlı hale geliyor. Evet, mutlaka olacak. Başka türlü tasarlayamıyorum zaten. Önce bir objeden, bir kavramdan büyülenmem gerekiyor. Ancak ondan sonra kurgulamaya ve üretmeye başlayabiliyorum. Sadece mimari ile sınırlı değil. ‘Knots of Love for Edwards” koleksiyonum denize olan tutkumdan çıktı örneğin. Tılsımlı Gömlekler’ koleksiyonum ise Topkapı Sarayı nda gördüğüm bir padişah gömleğinden…

Kişiye özel tasarımınızın sınırları neler? Yine koleksiyonunuzdan yola çıkarak ufak değişiklikler mi yoksa istenen şeye tamamen ayak uyduruyor “olmak” mı? Tasarımın ölçüsünü, rengini ve üzerinde kullandığım taşları kullanacak kişinin tercihlerine göre değiştirebiliyorum. Keyifle kullanması ve tam içine a için fc gerekli. Ama rımın ruhuna jir tasarıma istenen değişikli: aykırı ise başka yöneliyoruz. Diyelim ki bana özel bir tasarım yapacaksınız. Ve ben tragusum için tasarlanan bir küpe, piercingle çok farklı “olmak” istiyorum. Bu süreci nasıl yönetiyorsunuz? Benim için en önemli şey anlam. Tasarlayacağım piercing sizin için bir anlam taşımalı, formunda bir sır gizlemeli. Öncelikle neyin hep sizinle birlikte olmasını istediğinizi buluyoruz. Sonra birkaç eskiz çalışıyorum.

Daha sonra da materyaline karar veriyoruz. Yeni sezonda nasıl aksesuarlar trend “olacak”? Siz trendleri takip ediyor musunuz? İçerik trendlerden tamamen bağımsız bir konu olduğu için trendleri takip ettiğimi söyleyemem. Zamansız koleksiyonlar hazırlıyorum ama çağın da gerisinde kalmayarak. Örneğin önümüzdeki ay Edwards mağazalarında satışa çıkacak teknolojik bilekliklerimiz geliyor. Hem bileklik hem de şarj kablosu. Size ilham “olan” kaynaklar? Hiç beklenmedik bir anda formuyla beynimde hikaye yaratan her şey olabilir. Stil sahibi “olmak” için….? Buna Amerikalı Stilist Rachel Zoe’nun bir sözüyle yanıt vermek istiyorum. “Style is a way to say who are you without having to speak.’ Stil, kim olduğunuzu konuşmadan anlatmanın bir yoludur. Moda kurbanı “olmamak” için? Moda o sezon satın aldıklarımız, stil ise satın aldıklarımızla ne yaptığımız! Moda olan bir parçayı kendi stili içinde kullanabilen bir kadın, hiçbir zaman moda kurbanı olmaz.

Asena Sarıbatur Resimleri




Asena Sarıbatur_3.jpgAsena Sarıbatur_4.jpgAsena Sarıbatur_15.jpgAsena Sarıbatur_0.jpgAsena Sarıbatur_13.jpgAsena Sarıbatur_14.jpgAsena Sarıbatur_18.jpgAsena Sarıbatur_19.jpgAsena Sarıbatur_7.jpgAsena Sarıbatur_35.jpgAsena Sarıbatur_36.jpg

Yorum Yaz