“SAĞLIĞIM VE GÜZELLİĞİM İÇİN YEDİ YILDIR MAYR KÜRÜNÜ UYGULUYORUM”
T.I.M.E PR kurucusu Mine Kalpakçıoğlu’ndan, özel merakı olan sağlıklı yaşam, sağlıkla ve enerji seviyeniz düşmeden yaş almanın sırlarını öğreniyoruz. “Vücudun direnci ve bağışıklık sistemi benim en önemli kriterim. Bunları korumaya dikkat edersek hastalanmayız” diyen Mine Kalpakçıoğlu, ipuçlarını verdiği altı maddeyi hayatına dahil edenlerin yaşamında çok şey değişeceğini söylüyor.
Ben çocuk yaşlarda çok hareketliydim; okula başlamam ile basketbol, atletizm, tenis, yüzme gibi takım oyunları ve bireysel sporlarla enerjimi hep hareketli hayata yönelik harcadım. Kaykay, paten, bisiklet, su kayağı, windsurf gibi birçok sporu bir süre yapmışlığım ve temel ya da iyi bir tecrübem vardır.
Benim için uzun süren yemekler, sinema salonlarında geçen zaman, ev partilerindeki eğlenceden çok, doğada arkadaşlarımla spor yapmak hep daha çekiciydi.
Genç kızken arkadaşlarım alkol ve sigaraya başlamışken, ben okul çıkışı ya tenis kulübüne gider gece yarılarına kadar tenis oynardım ya da sokaklarda bisiklete binerdim. O kadar sağlıklı bir bünyeye sahiptim ki ne zaman arkadaşlarımın ısrarına dayanamayıp bir – iki kadeh bir şeyler içsem, yarım saat sonra hepsini çıkarırdım. Vücudum alkolü kabul etmezdi.
Sağlıklı Yaşam, Sağlıkla Ve Enerji Seviyeniz Düşmeden Yaş Almanın Sırları Resimleri
Henüz 19 yaşındayken patronumun İngiltere’den bir çift arkadaşı İstanbul’a gelmişti. Benden, eşlerden kadın olana bir günlük bir nevi rehberlik yapmamı istemişlerdi. İngiliz kadının 55 yaşında olduğunu ve senelerdir ülkesinde bir sağlık çiftliğine gittiğini öğrendim. Ondan bu merkezi bana anlatmasını istedim. O kadar ilgimi çekti ki, bir yıl sonra -20 yaşındayken- kendimi o İngiliz kadının gittiği, İngiltere’nin kuzeyinde, orman içinde bir sağlık merkezinde buldum. Ve o günden bugüne dek her yıl iki kez dünyanın her yerinde farklı sağlık, spor ve detoks merkezlerine seyahatlerim başladı.
Ben daha holistik ve fonksiyonel bakış açısına inanıyorum; o yüzden felsefem şu:
Vücudun direnci ve bağışıklık sistemi, benim en önemli kriterim. Bunları korumaya dikkat edersek hastalanmayız. Şimdi gelelim neler yapacağımıza:
“ALIŞKANLIKLARINIZ DEĞİŞİRSE HAYATINIZ DEĞİŞİR”
Bunca yıllık deneyimlerimden sonra, son yedi yıldır içlerinde kendimi en iyi hissetmemi sağlayan ve bedenime iyi geldiğini hissettiğim Mayr kürünü uyguluyorum. Ve artık detoks için yalnızca Vivamayr’a gidiyorum. Vivamayr ile olan iş ilişkim de aslında ilk olarak Mayr kürüne inanmam, etrafta yer alan pek çok sağlıksız bilgi ve merkeze inanan başta yakın çevreme ve diğer insanlara doğruyu aktarmak, faydalı olmak için duyduğum isteğe dayanıyor. Bu kür ile tanıştıktan sonra edindiğim alışkanlıklarım; yemekleri çok iyi çiğnemek, yemekle beraber su içmemek, saat 16:00’dan sonra kesinlikle çiğ gıdalar tüketmemek… Akşam yemeklerini çoğunlukla erken yemeye (en geç saat 17:00-18:00 arası) ve hafif geçirmeye gayret ediyorum.
Öğünlerime sade yağ, avokado, keten tohumu yağı, soğuk sıkım zeytinyağı gibi sağlıklı yağları muhakkak ekliyorum. Tabii ki benim de yemeği fazla kaçırdığım, geç yediğim zamanlar oluyor. Bunu ertesi gün ilk öğünümü mümkün olduğu kadar geç saatte yiyerek, hatta oruç tutarak dengeliyorum. Sanılanın aksine bakım ve güzellik ile ilgili fazla bir çaba göstermiyorum. Yüzümü her sabah fırça ile fırçalamak en büyük bakımım diyebilirim.
Ayrıca sporun cildi güzelleştiren en iyi bakım olduğuna inanıyorum; aktif sporla hem kaslardan dolayı daha tok bir cildiniz oluyor hem de oksijenin tüm damarları açarak hücrelere gitmesiyle daha sıkı ve pembe bir cilt görünümü kazanıyorsunuz. Toksinlerden arınmak, kanın yüze ve vücuda pompalanması, tüm bakım ve kremlerden daha faydalı. Tabii bir de nem çok önemli. Doğal yağlardan yapılan bakım kremimi hiç yanımdan ayırmam, aklıma geldikçe ellerime ve cildime sürerim.
HAYATINIZA KATIN
Kısaca özetlemek gerekirse, sayacağım altı madde önemli. Bu altı maddeyi hayatınıza kısmen de olsa dahil ederseniz, sağlığınıza çok büyük katkıda bulunmuş olursunuz. Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için siz de hemen adım atın.
Sağlık probleminiz yoksa öğünler arası atıştırmayın, sadece su ve bitkisel çaylar tüketin.
Yemekten yarım saat veya en geç 15 dakika önce su içmeyi bırakın ve yemek sırasında su içmeyin. Tekrar su içmeye yemekten bir saat sonra başlayın.
Her lokmayı ağzınızda püre haline gelecek kadar hatta daha fazlası, 30-40 kere çiğneyin.
Saat 16:00’dan sonra çiğ sebze, meyve ve kuruyemiş tüketmeyin.
Akşam en geç saat 17:00 – 18:00 arası yemeğinizi yiyin ve fazla karıştırmayın, sade ve ufak porsiyonlar tüketin. Zamanla bunu sadece çorba içtiğiniz gecelere dönüştürün.
Haftada bir gün (ben pazartesi yapıyorum) sadece çorba ile beslenin ve o gün çok erken uyuyun.
“Her yıl iki kez dünyanın her yerinde farklı sağlık, spor ve detoks merkezlerine seyahatlerim var. Holistik ve fonksiyonel bakış açısına inanıyorum. Spor cildi güzelleştiren en iyi bakım.”