İSTANBUL’UNUZA NASIL BİR FİLTRE ALIRSINIZ?
Bu aralar giden gidene, herkesin tatili kendine. “Bir yere kaçamıyorum, üstelik Instagram’da da az like alıyorum” diye üzülenler için teselli ödülüyse burada. İşte “en beğenilen” mekanlar… GÜLŞAN GÜRSEL
OMANGERIE / BEBEK: Kimse aksini iddia edemez sanırım, Mangerie’nin terasına çıktığınızda eliniz hemen telefona gider. Özellikle de sakin bir anını yakaladıysanız oturmadan hatta sipariş vermeden önce aklınız mutlaka “insta’lık bir foto”da kalır. Zaten mekanın sahibi Osman İlder Yalın da bunun çok farkında olduğundan, Mangerie kartlarını orada çekilen fotolardan bastırıyor. Evet, tabii ki benim çektiğim fotoğraflardan biri de kart olarak basılmıştı. Burada çektiğiniz her fotoğraf, manzara olmasına gerek bile yok, mutlaka çok like alır; takipçi sayınız kaç olursa olsun. Bir de yanında leziz yiyecek ve içecekler var, daha ne olsun?
LACİVERT / ANADOLU HİSARI:
İşte Instagram’da like rekoru kırabileceğiniz manzaraya sahip bir mekan. Özellikle yaz akşamlarında, köprünün altındaki bu mekan, nasıl bir açınız olursa olsun size her daim like kazandırır. Benden tavsiye; fotoğrafınızda mutlaka içecek bir şeyler olsun, ekstra like’ları kaparsınız. Üstelik Boğaz’da olduğundan her daim püfür püfür eser, hem gözünüz hem de karnınız doyar.
INSTAGRAM KEŞİFLERİNDE BU AY: VOLKSWAGEN TÜRKİYE
Instagram’da beğendiğim hesapların iyi yönetilmesine dikkat ettiğimi daha önce sıkça belirtmiştim. Volkswagen Türkiye de bu açıdan gözüme giren hesaplardan biri. Çünkü sadece otomobil tanıtmak amaçlı değil keyif amaçlı paylaşımlar yapıyor. Seçtikleri fotoğraflar insana otomobile atlayıp yolculuk yapma hissiyatı veriyor, sanırım hedefledikleri de bu. Zaten bu yüzdendir ki hesaptaki en popüler otomobil Beetle; yani hep tatlılık, hoşluk peşinde oldukları belli. Ben de bu yolculuğa dahil olayım derseniz, @vwturkiye.
YOKSA SIZ HALA PERISCOPE YAYINI YAPMADINIZ MI?
Periscope mevzusundan geçen ay bahsetmiştim. Bu sürede de gördük ki, tam da dediğim gibi son derece sıkıcı ve eğlencesiz yayınlar izlemeye devam ediyoruz. Ülkemiz haricindeki her yer eğlenirken biz, özellikle de takipçisi çok olanlar, nasıl olsa herkes izliyor diye iç kıymaya devam ediyor. Çevremde aslında Periscope yayını yapması gerek diye düşündüğüm kimse bu işe girişmiyor çünkü bir çekinme söz konusu. Bazı konuları dikkate alırsanız, emin olun, ilk yayından sonra çok rahatlayacaksınız. Öncelikle zamanınızı iyi ayarlayın ve takipçilerinizi bekletmeyin. Öncesinde Twitter’da yayın yapacağınızı duyurup insanların beklemesini sağlayın ve yayınınızı anında paylaşın. Sonra, kendi kendinize konuşmayın. Sapıklık yapanları veya küfür edenleri o an engelleyebilirsiniz ama yayın anında bazen uğraşılamayabiliyor, sonradan tekrar izlerken de engelleyebilirsiniz, haberiniz olsun. Neler anlatacağınızı veya yayınınızda neler göstereceğinizi önceden ayarlarsanız belki de o sıkıcı Türk’lerden biri olmaktan kurtulursunuz.
KONSOLOS / ASMALIMESCİT:
Burada size en çok like ve mutluluk getirecek yer brunch saati ve bölümü. Gizli bir bahçe gibi olan açık alan, hem yaz için ideal serinlikte hem de insana merkezi bir yerde çok gizli bir alan bulmuş hissi veriyor. İzzet Çapa titizliğiyle yapılan tasarımı da Instagram şenlendiren cinsten. İlginç tablolar, yemeklerin sunumu sükse yapacak bir fotoğraf çekmenize yardımcı olacağı gibi, mideniz de bayram edecektir.
GAZEBO / ÇIRAĞAN: Çırağan Palace Kempinski’nin içindeki Gazebo hem havuz, hem deniz hem de bahçe manzarasıyla Instagram gözdesi bir yer. Bunlar yetmezmiş gibi bir de harika bir 5 çayı seremonisi var. Baktınız Instagram için yeterli açınız yok, önünüz filan kalabalık; çıkıp şahane bahçesinde bir tur atın, anında like’ları kaparsınız. Boğaz manzarasıyla ihtişamlı mimari birleşince çok iyi fotoğraflar çeken biri olmanıza gerek kalmıyor, mekan zaten sizin için her şeyi yapıyor.
MAHALO COFFEE SHOP / KARAKÖY: Yerini bulmaya çalışırken biraz zorlansanız da sonunda her açıdan sizi tatmin ediyor, emin olun. Bir kere serin, yani beyninize güneş giren yerlerden değil. Mekanın içi geniş ve fotoğraflar için çok güzel bir ışığı var, ne eksik ne fazla. Sahibi Kardelen Ketenci, el emeği göz nuruyla döşemiş mekanı; sonuç olarak da hem çok lezzetli kahveler hem de taze atıştırmalıklar yiyebileceğiniz fotojenik bir mekan elde etmiş. İçinde kuru üzüm olmayan ay çöreği yaparak benim kalbimi kazandılar açıkçası, giderseniz mutlaka deneyin.
GRANDMA / NİŞANTAŞI: Burada en güzel pozunuzu da verseniz tatlılar kadar fotojenik değilsiniz, üzgünüm. Kapının girişine dizilen fırın mamulleri en havalı pozunuzdan bile daha çok like alıyor. Grandma’ya gidip de siparişinin fotoğrafını çekmek istemeyen pek yok genelde, ancak müdavim olursanız gözünüz alışabilir. Zaten arada yenilendiği için sizi sürekli yeni sürprizlerle karşılıyor mekan. Tabii ki göründükleri kadar da lezzetliler, tüm kış aldığım kiloların birazını kendilerine borçluyum diyebilirim. Pişman değilim ama, orası kesin. Yedikleriniz midenizde 30 dakika, Instagram’da yıllarca kalacak.
İstanbul’un “en beğenilen” mekanları Resimleri
