Volkswagen Dizel Araçlarında “defeat device”

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) yaptığı açıklamada Volkswagen Grubu’nun dizel araçlarında “defeat device” denilen bir yazılım hilesiyle gaz emisyonu tesderinin manipüle edildiğini ve bu nedenle şirketin 18 milyar dolara kadar para cezası alabileceğini açıklamıştı. Gündemimize bu vesileyle hızlı bir giriş yapan emisyon, bir aracın yarattığı hava kirliliğini tanımlamak için kullanılan bir terim. Yazılım hilesi sebebiyle araçlar teste tabi tutulduğunda veriler normal çıkıyor, oysa gerçekte araçların azot oksit salınımı, yani çevreye verdiği zarar üst sınırların kat kat üzerinde. Olayın patlak vermesinin ardından Volkswagen Grubu’nun CEO’su Martin Winterkorn istifasını sundu. Krizin, padak verdiği andan bugüne kadar şirkete faturasının ise 50 milyar doları aştığı söyleniyor.

Avrupa ve Amerika kıtalarını sarsan skandalin, Volkswagen markasını aşarak dizel yakıtın geleceğine dair muhtemel etkileriyse çoktan tartışılmaya başlandı. Volkswagen’in hisseleri, dizel emisyon testlerinin manipüle edildiğinin açıklandığı 18 Eylül tarihinden bugüne yaklaşık %40 düşerken, BMW, Daimler AG, PSA Peugeot Citroen ve Renault gibi Fransa ve Almanya merkezli firmalar da krizin rüzgarından paylarına düşeni aldılar. Batı Avrupa ülkelerinde bugün dizel araçların pazar payı %50 ve bu firmaların çoğu dizel teknolojisinin gelişmesine milyarlarca euro harcayarak bu noktaya geldiler. Buna karşılık kamuoyu nezdinde dizel yakıtın çevreye etkilerine karşı bilinç yükseliyor ve otomotiv sektörüne, alternatif teknolojiler üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmaları yönünde baskı artıyor. Greenpeace’in olayın üzerinden çok kısa bir süre geçmesine rağmen Volkswagen’in efsanevi “Yıldız Savaşları” göndermeli reklamını değiştirerek Volkswagen’i karanlık tarafta gösteren reklamı bu örneklerden yalnızca biri. Çevre kurumlan tarafından uzun zamandır çevreye ve insan sağlığına zararları tartışılan dizel, bu skandalin ardından Avrupa’daki lider konumunu muhafaza edebilecek mi, bunu zaman gösterecek.

Öte yandan Almanya’nın ikonik markalarından Volkswagen’in imza attığı bu global ölçekte skandal, Almanya ve “Alman malı” imajına dair başka bir tartışmayı da tetikledi. Son altı ay içinde önce Germanwings’a ait bir yolcu uçağının çakılarak 150 kişinin ölümüne neden olması, ardından Volksvvagen’in Bosch’un da yazılım desteğiyle içinde olduğu emisyon krizinde başrolü üstlenmesi Almanya’nın yüzyıllardır muhafaza ettiği istikrarlı ve güvenilir kimliğinin sorgulanmasına sebep oldu. Üstelik konu yalnızca Almanya ya da Alman mallarıyla da sınırlı değil. New York Times’ın haberinde Londra’da bulunan CMC Markets analisti Michael Hevvson, “Yalnızca Almanya kötü görünmekle kalmadı, Almanya’nın Avrupa’nın geri kalanının ekonomik kriz ve Avrupa’nın diğer sorunları gibi konularda yadsınamaz bir gücü var” diyor.

Günümüzde Almanya Avrupa Birliği’nin gerek Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik krize karşı, gerekse Suriyeli sığınmacılara yönelik politikalarında öncü bir rol üstleniyor. Almanya’nın ve özellikle Almanya Başbakanı Angela Merkel’in son yıllarda kazandığı gücün yanı sıra Avrupa kıtası ile Almanya’nın tarih boyunca süren inişli çıkışlı ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa içi dengelerde bu krizin etkilerinin uzun vadeli olacağını kestirmek zor değil. ABD ve Birleşik Krallık basınında güvenin, gücün ve istikrarın sembolü Almanya’nın Volksvvagen kriziyle tepetaklak olmasının kimi çevrelerde Almanca’da “schadenfreude” denilen, başkasının içinde bulunduğu kötü durumdan zevk alma anlamına gelen halet-i ruhiyeyi yarattığına, ama bu krizin uzun vadede tüm Avrupa’yı olumsuz etkileyeceğine dair yorumlar yapılıyor. Ne olursa olsun, Volksvvagen özelinde Almanya, son yılların en büyük skandallarından biriyle sınanıyor.

Volkswagen Dizel Araçlarında “defeat device” Resimleri




Volkswagen Dizel Araçlarında “defeat device”_7.jpgVolkswagen Dizel Araçlarında “defeat device”_2.jpg

Yorum Yaz