Yağlı Boya Tablolar

YAŞAMIN İÇİNDEN RESİMLER MİLLİ REASÜRANS SANAT GALERİSİ, 4 MAYIS TARİHİNE KADAR, İRFAN ÖNÜRMEN’İN HER BİRİ GÜNLÜK YAŞAM İÇİNDE FARKLI ROLLERE BÜRÜNEN SIRADAN KİŞİLERİN YER ALDIĞI RESİMLERİNİ SERGİLİYOR. 1. “Figür”, 195×145 cm. Tuval üzerine karşık teknik. 2.100×70 cm. Kağıt üzerine karışık teknik. 3 100×70 cm. Kağıt üzerine karışık teknik. 4. “Gösteri”, 174×240 cm. Tuval üzerine karışık teknik. yor. Resimler dağılmışlık, bozulma, kirlenmenin acı tadını barındırıyor. Sanatçının resimlerinde dikkati çeken bir nokta da abartıya kaçmadan dramatik ifadelere yer vermesi. Bunu da akademik bir üslupla değil, içinde kinayeler, mecazlar bulunan duygusal karşılıklarla anlatıyor. Sanat tarihçisi Levent Çalıkoğlu, İrfan Önürmen’in kullandığı resim dilini “sokağın ve zamanın çok katmanlı yapısına karşılık gelecek şekilde parçalı ve ta-mamlanmamışlık etkisi taşır” diye anlatıyor. İrfan Önürmen’in Milli Reasürans Sanat Galerisi’ndeki sergisi, kültüre ilişkin göstergelerin, temsillerin, imgelerin, yaşam tarzlarının yeniden ele alınmasını öneren bir sergi olarak sanatseverlerle buluşuyor. Milli Reasürans Sanat Galerisi, Teşvikiye Cad. 43-57, Teşvikiye-İstanbul. Tel: (0-212) 230 19 76. YELİZ EDİS 1958 yılında Bursa’da doğan İrfan Önürmen, Mimar Sinan Üniversitesi Resim bölümünden mezun olduktan sonra, yurtiçi ve yurtdışında birçok karma ve kişisel sergilere katılmış. Sanatçı bu sergisinde günübirlik kahramanlar, futbolcular, mafya babaları, gece bar çıkışı kameralara yakalanan ve yaşamları sadece bu anlardan ibaretmiş izlenimi uyandıran tiplere, herbiri günlük yaşam içinde değişik rollere bürünen hatta on dakikalığına meşhur olan sıradan kişilere yer veriyor. Önürmen, 90’lı yıllarla birlikte bir kolaj yığını haline dönüşen toplumu gözler önüne sermeyi, kimliksizleşen, bir başkası olmak için çırpınan ama bir türlü öteki olamayan bireyin çarpık durumunu göstermeyi amaçlıyor, kendisine model olarak seçtiği bu tiplemeleri ne bir sömürü nesnesine dönüştürüyor, ne de onların hayatlarından aldıklarıyla yeni bir dünya tasarlamaya kalkı- İNGİLİZ ARİSTOKRATLARININ İTALYA YOLCULUĞU THE J. PAUL GETTY MUSEUM, KÜLTÜR VE SANAT TARİHİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR ÜÇLEMEYİ SUNUYOR SANATSEVERLERE. MÜZEDE, 18. YÜZYILDA İNGİLİZ ARİSTOKRATLARININ İTALYA’YA YAPTIKLARI SEYAHATLERDE SATIN ALDIKLARI VE RESMETTİKLERİ ESERLERİN YER ALDIĞI ÜÇ FARKLI KOLEKSİYON BİRBİRİ ARDINA SERGİLENİYOR. 18. yüzyıl başlarında, İtalya’da sanatın altın çağı yavaş yavaş sona ermektedir. Sanatın merkezi yön değiştirirken, önemli bir olay gündeme gelir. İngiliz aristokratlar bu yüzyılın erken tarihlerinde geçmişin ihtişamını görmek üzere uzun seyahatlere çıkarlar. Kuzey Avrupa üzerinden İtalya’ya inerler. Sanatın temelini anlamak adına klasik sanat yapıtlarını incelemeye koyulurlar ve dönemin sanatçılarından yanlarında götürmek üzere taşınabilir sanat eserleri talep ederler. Birdenbire ortaya çıkan bu yoğun talep İtalyan sanatında bir kıpırdanma yaratır. İtalyan sanatçıları başta manzara ve şehir tasvirleri olmak üzere birçok eser üretmeye başlarlar. Sadece bu amaçla Venedik’te yeni bir ekol doğar. Francesco Gaudi önemli ressamlarından biridir bu ekolün. Gaudi’nin teatral resimleri kısa sürede büyük ilgi toplar. Bir başka önemli isim Canaletto (Giuseppe Antonio Canal)’ dur. Canaletto’nun Venedik sokaklarındaki yaşam tasvirleri, Giovanni Battista Piranesi’nin hayali mekânları dönemin en ilgi çekici yapıtları arasında yer alır. “Veduta” adı verilen bu manzara resimleri bugün kartpostalların atası sayılır bir anlamda. Bu uzun yolculuk dönemi, manzara tabloları ve oyma resimlerde yaptıkları yeniliklerle sadece İtalyan sanatçıları için verimli olmaz, aynı zamanda seyahat eden diğer Avrupalı sanatçılar için de parlak bir dönem olur. Gezginlerin yolculukları sırasında yaptıkları manzara ve şehir skeçleri önem kazanır. Bunun yanı sıra aristokratların yanlarında götürdükleri eserler de İngiliz sanatını derinden etkiler. Yine bu dönemin bir diğer etkisi, kültürel ve ekonomik anlamda kendini gösterir. “Grand Tour” adıyla anılan bu yolculuklar turizm sektörünün de bir başlangıcı olur. J. Paul Getty Müzesi bu önemli yolculuk dönemini üç farklı sergi ile sunuyor sanatseverlere. Mart ayının sonuna kadar sergilenecek olan serinin ilki “Grand Tour’da Napoli ve Vezüv”. Koleksiyonda, Pietro Fabris, Niccolo Carlet-ti, Giuseppe Aloja gibi sanatçıların eserleri yer almakta. “Grand Tour’da Roma” sergisinde ise Canaletto, flntoni Canova, Giovanni Battista Luseri gibi önemli isimlerden örnekler, 11 Ağustos’a kadar görülebilir. “Grand Tour Dönemi’nde İtalya” koleksiyonu özellikle karakalem ve mürekkep gibi farklı tekniklerdeki çalışmaları içermesi açısından bir hayli önemli. The J. Paul Getty’de, Grand Tour etkinlikleri sergilerle olduğu kadar konferanslarla da Ağustos ayına dek devam edecek. İlgilenenler, www.getty.edu’dan detaylı bilgi alabilirler. J. Paul Getty Museum, 1200 Getty Çenter Drive, Los Angeles, CA Tel: 0-0-1 310 440 7360. DEFNE TİMURKAN ABASCAL 1. Pietro Fabris, “Yazar tarafından Vezüv dağında bulunmuş acayip taşlardan numuneler”. 2. Pompeo Batoni, ‘John Chetwynd Talbot’un portresi”. 3. Giuseppe Bracci, “Vazo üzerinde mitolojik sahne”. 4. Piranesi, “Dört figür çalışması”.

Zafer – Modern Art Tablo Yağlıboya Tablo – Tablocu.Com ® Türkiye …